Güncel

 

 

Manevi ve Sosyal Bakım Merkezi Kurucularından Mustafa Cemşit, Almanya'daki Tutuklu Müslümanlara Manevi Rehberlik Hizmeti Veriyor

22 Temmuz 2012

 

İslam Din Bilimcisi Mustafa Cimşit, Frankfurt Erkekler Hapishanesi’nde Şubat ayından bu yana ortalama 100 ila 150 Müslüman mahkûma Cuma namazı kıldırdığını ve manevi bakım hizmeti verdiğini söyleyerek Müslüman mahkumlara sahip çıkılarak destek verilmesini istedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının Frankfurt Goethe Üniversitesinde kurmuş olduğu İslam İlahiyatı Kürsüsü’nün ilk mezunlarından olan ve Manevi Bakım konusunda aynı üniversitede doktora çalışması yapan Cimşit evli ve üç çocuk babası olduğunu dile getirerek, ‘’Dini cemaatler kendi cemaatlerinin dini ihtiyaçlarını karşılamak için cemaatine gerek camide gerekse cemaatin bulunduğu hastane, hapishane, okul gibi yerlerde hizmet sunarak cemaatinin manevi buhrana girmemeleri için çalışma yaparlar. Bu durumu kurumsallaşmış kiliseler yasal bir hak olarak kullanıyor. Bizde Müslümanlar olarak bu görevi hazırlanan proje ile ifa etmeye çalışıyoruz. Hıristiyan mahkûmların dini ihtiyaçları kilise tarafından yasal çerçevede giderilirken Müslüman mahkûmlarında demokratik ülkede aynı haklara sahip olması adına dini ihtiyaçlarının giderilmesi için sunmuş olduğumuz projenin bilimsel etüdü incelendikten sonra Hessen Eyaleti Adalet Bakanlığı bu projeyi kabul ederek Müslüman mahkûmlar da Hıristiyanlara tanınan dini ihtiyaçların giderilmesi konusunda yasal olarak bu imkâna kavuşmuş oldu” diyerek projeyi tanıttı.

Daha Fazla Vakit Ayrılmalı

Din Görevlisi Cimşit, ‘’Burası cürüm işlemiş, cana kastetmiş ya da farklı suçlar işleyenlerin kaldığı bir yerdir ve dolayısı ile burada kalan insanlar topluma zarar vermesinler diye burada ıslah ediliyorlardı. Elbette benim burada can güvenliğim konusunda şüphelerim vardı. Yani herhangi bir olay olduğunda ya da mahkûmların olası sataşma durumlarında can güvenliğim nasıl korunacaktı diye sorduğumda gerek hapishane yönetimi gerekse Adalet Bakanlığı can güvenliğim için gereken önlemleri aldı. İlk gün Müslüman mahkûmlarla karşılaştığımda onların gözündeki “Allaha şükür, hapishanede bize dini konularda rehberlik edecek birisi var!” manasına gelen parıltıyı çok iyi bir şekilde görebildim. Müslüman mahkûmların artık bizimle de ilgileniyorlar, bizlere sahip çıkıyorlar ve bizlere değer veriyorlar şeklindeki bakışları gerçek manada çok büyük mesaj veriyordu. İşte o zaman projenin ve yaptığımız işin değerini daha iyi anlamış oldum. Altı aydan bu yana 100 ila 150 arasında değişen ve elliye yakını Türk olan Müslüman mahkûmlara manevi bakım hizmetini veriyorum. Ancak bu hizmetin daha iyi ve profesyonel olabilmesi için daha fazla vakit ayrılması gerekiyor. Çünkü ben haftada bir gün dört saat hizmet veriyorum. Bu süre maalesef yeterli olmuyor. Aslında burada tam kadro çalışılması gerekiyor. Bizler bu durumu değiştirmek için gerekli adımları atarak konuyu Adalet Bakanlığı’na bildirdik ve Hessen Eyaleti Hükümeti’ne konuya ilişkin bu projeyi nasıl daha iyi bir şekilde geliştirebiliriz ve finanse edebiliriz diye bir konsept sunmak istiyoruz’’ diye ilk izlenimlerini paylaştı.

Kalbi Bir Bağ Oluşuyor

Müslüman mahkûmlara manevi bakım hizmetinin sunulmasının çok büyük bir ehemmiyeti var diyen Cimşit, ‘’Müslüman mahkûmların topluma kazandırılması adına tanımlayabileceğimiz, Hessen Eyaleti Hükümeti’nin çok büyük önem verdiği proje ile burada kalan Müslümanların dini duygularının körelmemesi, sorumluluk duygularının kaybolmaması ve vicdani muhasebe yapabilmeleri için ciddi anlamda bir adım atıldı. Bu adım ile onlara manen sahip çıkılıyor ve onların vicdanlarına hitap edebilecek bir din görevlisinin burada hizmet vermesini Adalet Bakanlığı destekliyor. Altı aydan bu yana devam eden hizmetimde çok hoşuma giden bir olayla karşılaştım. Bir gün tahliye olmuş bir mahkûm bana doğru yönelerek -hocam beni hatırladınız mı? Ben sizinle birlikte namaz kılmıştım. Ben artık tahliye oldum. Hizmetleriniz çok hoşumuza gitti, emekleriniz için Allah razı olsun - diyerek arkadaşlarının yanında bana teşekkür etmesi beni çok duygulandırmıştı. Bu durum bana manevi bakım hizmeti verdiğim mahkûmların aklında pozitif duygular oluşturduğunu ve aramızda kalbi bir bağın olduğunu gösterdi’’dedi.

Müslüman Mahkumlara Sahip Çıkalım

Müslümanlar olarak insanlara hizmet vermenin bir ibadet olduğuna değinen Frankfurt Hapishanesi Din Görevlisi Mustafa Cimşit, ‘’Her insana yapılan bir iyilik ya da o insanın sıkıntılı anında yanında olmak, o insanın derdine çare aramak için gayret etmek dini bir vecibedir. Ayrıca hasta ziyareti, hapishane ve komşuluk ziyareti gibi durumlar geleneklerimiz arasında ve dini görevlerimiz arasında yerini korumaktadır. Dolayısı ile hapishanelerde kalan Müslüman mahkûmların ziyaret edilmesi ve onların ihtiyaçlarının giderilmesi çok manidar olur. Bir insan hata yapabilir, suç işlemiş olabilir. Öncelikle bu tür insanları topluma tekrardan kazandırmak hayati öneme sahip olan bir meseledir. Dolayısı ile bu tür insanlara manen sahip çıkılmalıdır’’ ifadelerini kullandı.

Hapishanede İhtiyaçlarımız Var

Frankfurt Erkekler Hapishanesi’nde sunmuş olduğum manevi bakım hizmetine dini cemaatlerin ve diğer sivil toplum örgütlerinin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Cimşit, “Frankfurt Başkonsolosluğu, dini cemaatler ve sivil toplum örgütleri gençlerimizin suç işlememeleri için onlara sahip çıkarak üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde icra etmeli, ayrıca benim gibi manevi bakım hizmeti verenlere de sahip çıkılması gerekir. Müslüman mahkûmların ihtiyaçları olan seccade, takke, tespih, çeşitli dillerde Kuran-ı Kerim ve İslam dini bilgiler kitapları kolaylıkla karşılanamıyor. Müslüman mahkûmlar dini bayramlarda ziyaret edilebilir, görüş günlerinde küçük hediyeler ile gönülleri alınarak onlara sahip çıkıldığı hatırlatılabilir, tabi bunu benim aracılığım ile yaparsak daha sistematik olur. Özellikle buradaki elliye yakın Türk mahkûmlara sahip çıkılması gerekiyor’’ şeklinde duyarlı Türk kanaat önderlerine seslendi.

Müslüman Mahkumların Hakları Az

Müslüman mahkûmlara tanınan hakların, Hıristiyanlara tanınan haklardan çok daha az olduğunun altını çizen Din Görevlisi Mustafa Cimşit, ‘’Ramazan ayı boyunca kendi imkânları ile oruçlarını tutan Müslüman mahkûmların iftar ve sahur sofraları da istenilen düzeyde değil. Ama Hıristiyan mahkûmlar dini bayramlarını ve günlerini rahatlıkla kutluyorlar. Başkonsoloslar, Din Hizmetleri Ataşelerine, Türk toplumunun kanaat önderlerine ve diğer temsilcilere hapishanelere düşen Türk gençlerinin manevi duygularının yok olmaması ve onların hapishanelerdeki sayılarının azaltılması adına büyük görevler düşmektedir. Hükümetin kilise ile yaptığı sözleşme gereği buraya görevlendirdiği papazları finanse etmesi normal karşılanırken Müslüman din görevlisinin burada verdiği hizmetin Hessen hükümetince finanse edilmesi konusu maalesef normal karşılanmıyor’’ dedi.

İhlas Medya'ya Teşekkür

Altı aydan bu yana vermiş olduğum manevi bakım hizmetinin başta Müslüman mahkûmlar olmak üzere gerek Alman basını, gerekse Adalet Bakanlığı ve Frankfurt hapishanesi idaresince çok olumlu karşılandığını dile getiren Cimşit, ‘’Projenin başından beri desteğini sunan Hessen Eyaleti Adalet Uyum ve Avrupa Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Jörg Uwe Hahn, Hessen Eyaleti Hapishaneler Genel Müdürü Dr. Helmut Roos, Frankfurt Hapishanesi Müdürü Frank Lob, Frankfurt Türk Cami Dernekleri Çalışma Birliği adına Yusuf Çolak ve emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim. Hessen Eyaleti Hapishaneler Genel Müdürü Dr. Helmut Roos ile yaptığımız görüşmeler neticesinde projeye desteklerini devam ettireceklerini ve bu konunun yaygınlaşması için muhatap bir cemaat aradıklarını da duyurmak isterim. Almanya’da ilk defa hem bu alanda beş yıldır bilimsel araştırma yapan hem de pratikte uygulayan birisiyle hayata geçirilen bu projenin Türkiye Gazetesi tarafından ele alınarak okurlarına ulaştırdığı için İhlâs Medya’ya özellikle teşekkür ederim. Çünkü Türk basının bu konuyu ele alması çalışmalarımızı daha da pekiştirerek Almanya’da Müslümanlar hakkında yaygın olan kaygıları ortadan kaldırmada yardımcı oluyor’’ diye teşekkürlerini dile getirdi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi, 22 Ağustos 2012.